15 Kasım 2016 Salı

SONBAHAR

Bugün ben sonbahara dokundum,
Esen rüzgarına,
Yağan yağmuruna,
Çamuruna,
Soğuğuna,
Güneşine,
Sararan, kızaran yaprağına,
Düşen kuru dallarına...
Bugün ben sonbahara dokundum;
Öyle naif,
Öyle renkli,
Öyle hüzünlü,
Öyle huzur vericiydi ki
Dayanamadım topladım
Evimin baş köşesine kurdum..

Şimdi aşağıdaki sonbahar temalı tablomuzun yapımı hem çok kolay hem de çok eğlenceli oldu. Hemen tarifi yazayım;

Bir sonbahar günü, ailecek kendinizi en yakınınızdaki bir parka atıyorsunuz. Etraftaki ağaçları ve yaprakları iyice inceleyip, dört bir koldan en güzellerini topluyorsunuz. Sonra eve gelip bir güzel yıkayıp kurutuyorsunuz, bu harika doğa eserlerini.

Sonrasında evinizde, içindeki resimden sıkıldığınız bir çerçeve belirliyorsunuz. Yaprakları gelişi güzel, kafanıza göre serpiştiriyorsunuz, bu çerçevenin içerisine. Yaprakları sabitlemek için en etkili yol, süngerli çift taraflı bantlar.

Sonrasında da evin en görünen kısmına yerleştiriyorsunuz eserinizi.

Artık evime her girdiğimde bu tablo karşılıyor beni. Havalar giderek soğuyor ama kapıyı açıp bu eserimizi görünce o günkü yürüyüşümüz; yerden aldığım her bir yaprağa karşılık, bir parça stres bıraktığım toprak; yaprakları yıkarken lavabomun renk cümbüşü oluşu; yaprakları sabitlemeye çalışırken bir çok defa yaşadığımız başarısızlığımız ve en sonunda duvara astığımızda "waaaauuuuu, oldu walla.." deyişimiz ve yaşadığımız gurur, aklıma geliyor ve içim sıcacık oluyor..


13.11.2016 / İstanbul / YILDIZ


Hiç yorum yok: